90’lı yıllarda walkman çılgınlığı almış başını gidiyordu. Ne yalan söyleyim o zamanlar benim de sahip olduğum tek elektronik eşyaydı walkman. Zira ne bilgisayar ne cep telefonu ne de internet vardı o yıllarda. Varsa yoksa he-man kartları, misket, mermer, gazoz kapağı ve elbette özellikle geceleri uyumadan önce walkman! Tabi o senelerde öyle şarj edilebilir pilleri ülkemizde bulmak epey zordu ki fiyatları da yeni bir walkman parasıydı neredeyse… E tabi hal böyle olunca biz de walkman’imizi 24 saat boyunca kullanamıyorduk, malum pil fiyatları da 9-10 yaşında bir çocuğun bütçesini sarsabilecek ölçüde pahalıydı. J
Sonunda parlak fikirler serisine bir yenisi daha eklendi ve ileri geri sarma tuşlarının çok pil tükettiği bildindiğinden artık manuel kalem yordamıyla sarma işlemi gerçekleştirilmeye başlandı. Kalemi kasetin deliklerinden birine sokup sallardınız, böylece kasedi geri ileri sarmış olurdunuz. Mis gibi. Cillop cillop.
Yani neymiş? Enerji daima çok önemliymiş ve enerjiyi tasarruflu kullanmak hayati önem taşırmış. Neyse öyle böyle yıllar geçti, walkman’in yerini CD-man aldı. Sonra MD player denen birşeyler çıktı. Sonra DVD, Blue-Ray, USB, MP3, MP4, Bluetooth vs. derken cep telefonlarımız, notebok bilgisayarlarımız, tabletlerimiz vs. oluverdi. Hepsi de ciddi bir enerjiye ihtiyaç duyuyordu. Öyle ya, zamanla şarjımız azaldığında sebepsiz bir huzursuzluk sarıyordu hepimizi. Artık huzursuzduk! Bir enerji kaynağı bulana kadar modumuz düşük, suratımız asık, dünyayla ilişkimiz neredeyse kesikti.
Ya Facebok yorumlarına yanıt veremezsem, ya Twitter’de takibe takip yapamazsam, ya Instagram’da en kral effect’i ben kullanamazsam, ya Vine videolarını göremezsem, ya Snapchat’in öykülerini kaçırırsam, ya acil birşey olursa, ya o ararsa, ya check,in… falan filan.. (Bu arada şu yazdıklarımı 20 sene önce biri bana okusaydı ne derdim bilmiyorum J)
Uzun lafın kısası enerji önemliydi ve bataryanın boşalması en az sokakta para kaybetmek kadar üzüntü verici bir hal almaya başlamıştı.
Derken Microsoft günün birinde Windows 10’u piyasaya sürdü… Tamam tamaaam, doğru dürüst anlatıyorum. Pil deyince eskilere gittim, pardon.
Windows 10’un Build 9860 versiyonuyla gelen bir özellikten bahsedeceğim aslında. Battery Saver!
Notebook ya da tablet bilgisayarınızda pilin daha efektif kullanılabilmesini imkanlı kulan bu özellik ile belirli bir pil seviyesininn altına düşüldüğünde tasarruf modu devreye giriyor. Donanımlar , arka plan aktiviteleri optimize edilerek en az pil tüketecek ölçüde ayarlanıyor. Bu sayede piliniz daha uzun süre dayanıyor.
BU özelliği Settings\System\Battery Saver altından kontrol edebiliyorsunuz.
Update
Battery Saver özelliğinin çerçevesi genişletilerek çok daha kullanışlı bir hale getirildi. Yeni gelen özelliklerle birlikte bilgisayarınızda “pil yiyen” uygulamaları listeleyebiliyorsunuz. Bu sayede gereksiz kullanımın önüne bir nebze de olsun geçme şansınız var.
Son 24 saat verilerini alarak (bu süreyi değiştirebilirsiniz) kullanım detaylarınızı size rapor halinde sunabiliyor. Böylece pil canavarlarını oracıkta yakalayıp alt edebiliyorsunuz!
Hatta spesifik bir uygulamanın pili nasıl kullandığının detaylarını da alabiliyorsunuz. İlgili uygulamanın üzerine tıklayınca detaylar geliyor karşınıza.
System, Screen ve Wi-fi olmak üzere 3 koldan pil yiyormuş örneğin Internet Explorer. Güzel detaylar bence.
Battery Saver ayarlarından da yine pil seviyesinin hangi değerin altına düştüğünde aktif hale geleceğine karar verebiliyorsunuz. Sadece yeri değişti, işlevi aynı.
Update
10049 ile Windows 10 içinde pil simgesine tıkladığınızda aşağıdaki sade görünüm sizi karşılıyor.
Enerjiniz bol olsun,
BakiOnur